Marka Mutfağı Blog

Markalaşmış 5 Avrupa Şehri

Okuma Süresi: 5 dakika

Avrupa, tarih, kültür, sanat ve doğal güzellikler açısından oldukça zengin bir kıtadır. Bu zenginlik, birçok Avrupa şehrinin güçlü bir marka kimliği oluşturmasına ve uluslararası alanda tanınmasına imkan tanımıştır. Bu yazıda, Paris, Amsterdam, Londra, Barselona ve Roma gibi beş Avrupa şehrinin markalaşma hikayelerini inceleyeceğiz. Peki markalaşma ne anlama gelmekte ve markalaşmış şehir neyi ifade etmektedir?

Markalaşma Nedir?

Markalaşma, marka bilinirliği ve marka imajı kavramlarıyla yakından ilgilidir diyebiliriz. Markanın ürün ve hizmetlerinin logo, tasarım, isim gibi farklı araçlar yardımıyla kendine has bir kimlik oluşturmasına markalaşma denir. Bu oluşturulan imaj sayesinde markalar tüketicilerin zihninde kendine yer edinebilir.

Markalaşmış Şehir Olmak Neden Önemli?

Markalaşma denildiğinde aklımızda ürün ya da firma canlanabilir fakat şehirler de markalaşabilir.
Şehrin markalaşması, şehrin sahip olduğu veya potansiyelinin olduğu değerlerin kullanılarak imajının yeniden oluşturulduğu ve pazarlandığı süreci ifade eder.

Şehirler, küreselleşmiş dünyada turizm, yatırım, sanayi, işgücü, gastronomi gibi alanlarda ön plana çıkmayı ve kendini dünyaya tanıtmayı hedeflemektedir.

Markalaşmış Şehirlerin Özellikleri

Markalaşmış şehir; turist çekmesi, yatırımcı kazanması veya yatırımların devamlılığını sağlaması, uluslararası öğrencilere ev sahipliği yapması, şehir nüfusunun artmasıyla iş olanaklarının veya kültürel faaliyetlerin de doğru orantıyla artmasını sağlamak gibi özellikleriyle ülkenin başta ekonomik olarak farklı açılardan gelişmesini sağlamaktadır.

“Uluslararası bir marka olmayı” yani kendi yerel kimliklerini küresele taşımayı amaçladıkları söylenebilir. Bunun yanında marka değerinin artmasıyla hayat pahalılığı, emlak fiyatlarının artması, şehirde potansiyelinin üstünde insanın yaşaması gibi dezavantajlı durumlar ve yol açacağı daha büyük sorunlar da ortaya çıkabilir.

Paris

Markalaşmış şehir denince akla ilk gelen şehirlerden birisi kuşkusuz Paris’tir. Şehir, III. Napoleon’un Paris’i en gözde şehir yapma isteği üzerine Georges Haussmann‘ın kentsel dönüşüm emriyle yeniden inşa edilmiştir.

Dünyada en çok turist çeken yapılardan birisi olan Eyfel Kulesi, Seine Nehri’nin yanına inşa edilmiştir. Görselliği ve konumu insanların yıllardır dikkatini çekmektedir. Şehrin tanıtılmasında da son derece önemli yeri olan bir yapıdır.

Şanzelize Caddesi’nden (Avenue des Champs-Élysées)  Zafer Takı‘na (Arc de Triomphe) kadar olan cadde ve bulvar üzerinde lüks mağazalar, sinemalar ve tiyatrolar, Fransız mutfağını deneyimleyebileceğiniz kafeler ve restoranlar bulunur.

Paris’teki tarihi ve kültürel mirasların şehrin markalaştırılması için araç olarak kullanıldığına bir diğer örnek ise Notre-Dame Katedrali’dir. 2018 yılındaki yangın sebebiyle şu anda içerisine girmek mümkün olmasa da turist çekmeye devam etmektedir.

markalaşmış 5 avrupa şehrinden biri

Dünyadaki en çok esere sahip olan yer ise Louvre Müzesi. “Mona Lisa” ve “Kana’da Düğün” gibi eşsiz ve sayısız önemli eserin sergilendiği bu müze sadece Paris’in değil, dünyanın sayılı müzelerinden biridir.

Paris’in “aşkın ve romantizmin şehri”, “lüksün ve modanın kalbi” şeklinde betimlendiğine şahit olmuşsunuzdur. Bu gibi tanımlamaları karşılıyor olsa da çok büyük umutlarla gelen turistlerin hayal kırıklığına uğramasını engelleyemiyor. Çünkü şehir için çizilen imaj, bazı insanların mükemmele çok yakın beklentilere sahip olmasına yol açabiliyor.

Amsterdam

markalaşmış şehir amsterdam

Amsterdam hareketli gece hayatı, Red Light District (Kırmızı Fener Sokağı), kanalları, müzeleri, çiçek pazarları ve bisiklet yollarıyla tanınmıştır. Sular üstüne kurulu olmasının yanı sıra kültürel ve sosyal açıdan da insanlar tarafından bilinir hale gelmiştir.

Oldukça popüler müzelere sahip olan şehir, Van Gogh müzesi, Anne Frank müzesi, Rembrandt evi, Rijksmuseum gibi kültür ve sanat merkezlerine ev sahipliği yapmaktadır.

Herkesin turuncu giydiği “Kral’ın Günü (King’s Day)” ve “Lale Festivali” şehrin sembolik festivallerindendir.

Londra

Londra, sosyal ve kültürel çeşitliliği, kozmopolit yapısı, başta dünyanın en değerli eserlerine sahip müzeleri olmak üzere dünyaca ünlü şov ve müzikalleri, kırmızı telefon kulübeleriyle meşhurdur.

markalaşmış şehir londra, Thames nehri

Thames nehri üzerinde iki yakayı birbirine bağlayan Londra Köprüsü, şehri betimlerken hiç gitmemiş olsanız bile fotoğrafını gördüğünüzde tanıyabileceğiniz, hafızalara kazınmış Big Ben saat kulesiyle bilinmektedir.

Londra’da kraliyeti temsil eden yerler şehir için ne kadar önemliyse şehrin tanıtılmasında bir o kadar öneme sahiptir. Dünyanın en büyük saraylarından biri olan Buckingham Sarayı, kraliyet ailesinin yaşaması için yapılsa da günümüzde idari işler ve resmi törenler için kullanılmaktadır.

Hyde Park, kentte bulunan 8 kraliyet bahçesinden bir tanesi olmakla birlikte tarihi yapıları , doğal güzellikleri barındırması sebebiyle şehrin merkezinde insanlara hem dinlenebileceği bir alan hem de bir görsel şölen sunmaktadır. İngiltere’nin simgesi haline gelmiş Harry Potter ve Sherlock Holmes müzeleri turistlerin uğrak yerlerindendir. Harry Potter Studio’nun her yıl binlerce ziyaretçisi olduğu bilinmektedir.

Barselona

Akdeniz’in incisi Barselona’yı mimarının Antoni Gaudi olduğunu söyleyebiliriz. Şehrin markalaşmasında çarpıcı mimarisi büyük bir öneme sahiptir.

markalaşmış şehir barcelona

Barselona’nın simgelerinden birisi olan ve UNESCO Listesinde de yer alan “Sagrada Familia Bazilikası”, şehrin popüler olmasına katkıda bulunan ünlü mimar Antoni Gaudi’nin en büyük eseri olarak gösterilmektedir. Diğer bir UNESCO Dünya Mirası olan Park Guell de Gaudi’nin özgün tarzını yansıtmaktadır.

Farklı sanat akımlarına ev sahipliği yapan Barselona müzik ve dansla iç içe olmasıyla İspanyol ve Katalan kültürünü bize tanıtmaktadır.Plajlarından, tarihi sokaklarına, dünyaca ünlü futbol takımlarından, başta “tapas” olmak üzere farklı İspanyol yemekleriyle Barselona, kendine has bir metropol yapısı oluşturmuştur.

İtalya‘nın başkenti Roma tam anlamıyla tarih kokan bir şehirdir. Şehir, Antik Roma’dan kalan yapıları, zengin tarihi, dini simgeleri ve özellikle kentin içinde fakat özerk olan Kutsal Vatikan’ı ile tanınmaktadır.

Roma mitolojisine göre deniz tanrısı olan Neptün’ün Heykeli olmak üzere üstünde pek çok heykel olan “Trevi Çeşmesi”, en büyük antik tiyatro olan “Kolezyum”, kültür ve sanat geçidi olarak tanımlayabileceğimiz ressamların ve restoranların bulunduğu “Piazza Navona Meydanı” ve meydanda “Melekler ve Şeytanlar” filminden anımsayabileceğimiz Bernini’nin şaheseri “Dört Nehir Çeşmesi”, Michelangelo eserleri saymakla bitiremeyeceğimiz tarihi mekan ve eserlerden birkaçıdır.

Bunların yanı sıra “Vatikan ve Aziz Petrus Bazilikası” kentte önemli bir yere sahiptir. Barındırdığı dini anlam ve kültürel miras sayesinde Vatikan ve Roma, hem Avrupa’nın hem de dünyanın en fazla ziyaretçi ağırlayan şehirlerinden biridir.

Markalaşmış Şehir Olmak İçin İpuçları

Markalaşmış şehir olmak oldukça stratejik bir süreçtir. İmaj oluştururken kentin potansiyelinin kullanıldığını düşünürsek ilk adımlardan birisi var olan mirası en iyi şekilde korumak ve ona sahip çıkmaktır. Bir şehrin kendini farklılaştıracağı alanda veya güçlü yönünün özgün olması, diğer markalaşmış şehirler karşısında rekabet avantajı yakalamasını sağlayacaktır.

Ürün ve hizmet pazarlamasında olduğu gibi şehir pazarlamasında da söz konusu nesne veya özelliğin kaliteli ve yenilikçi olması gereklidir. Bunun yanında ulaşım, güvenlik, altyapı gibi temel konularda yeterli ve iyi durumda olması markalaşmak için avantaj sağlamaktadır. Ayrıca belli özellikleri şehirlerle bağdaştırmak akılda kalıcı olacağından markalaşma sürecini hızlandıracaktır. Daha somut olması gerekirse, “aşıklar şehri” denildiğinde akla Paris’in ya da Venedik’in gelmesi, şehirlerin markalaşması açısından önemlidir.

Tüm bunları yaparken şehrin tanıtımını filmler, diziler veya belgeseller aracılığıyla yapabilir, istenilen imajı oluşturmada etkili bir yol izleyebilirsiniz.

Markalaşmış şehir olma, ülkenin kalkınmasına katkı sağlayan ekonomik ve kültürel akışının hızlanmasına yardımcı olan ve önemi gün geçtikçe artan bir kavramdır. Küreselleşen dünyada ülkeler, şehirlerini ön plana çıkararak dünyada yer edinmeye başlamıştır. Bu sayede dünü, bugünü ve yarını içinde barındıran şehirlerin sayısı artacaktır.

Güncelleme: 23.04.2024

Write A Comment