Kendini Gerçekleştiren Kehanet Nedir?

Marka Mutfağı Blog

Kendini Gerçekleştiren Kehanet Nedir?

Okuma Süresi: 5 dakika

Kendi kendini gerçekleştiren kehanet bir diğer ismiyle “Self-fulfilling prophecy” psikolojide, bir durumla ilgili inanç veya beklentinin kişinin davranışını o inancın veya beklentinin doğrulanmasına sebep olacak şekilde değiştireceğini öngören kavramdır.

Kehanet Döngüsü: Kendini Gerçekleştiren Kehanet Nedir

Kendi kendini gerçekleştiren kehanet, bir inancın veya beklentinin bir kişinin davranışını şekillendirebileceği ve sonunda öngörülen sonuca yol açabileceği, hem olumlu hem de olumsuz bir kavramdır. 

Örneğin, bir kişi kendisinin topluluk önünde konuşma yapma konusunda iyi olmadığına inanıyorsa, topluluk önünde konuşma yapmak zorunda kaldığında endişeli ve korkmuş hissedebilir, bu da sözcüklerin üzerine takılıp kalmasına veya kendine güvensiz görünmesine neden olabilir. Bu davranışları ise topluluk önünde konuşma konusunda iyi olmadığına dair inancını pekiştirir ve gelecekteki konuşma fırsatlarından da kaçınmasına yol açar. Böylelikle kehanet kendini gerçekleştirmiş olur.

Kehanet Döngüsü: Kendini Gerçekleştiren Kehanet Nedir

Kendi kendini gerçekleştiren kehanetler olumlu veya olumsuz olabilir. Örneğin, birisi bir sınavda iyi bir performans göstereceğine inanıyorsa daha çok çalışabilir ve daha özgüvenli hissedebilir, bu da daha iyi bir performansa yol açabilir. Öte yandan, birisi sınavda başarısız olacağına inanıyorsa, daha az çalışabilir, daha endişeli hissedebilir ve sonuçta kötü bir performans gösterebilir.

Pygmalion Etkisi: Kehanet Döngüsünün Temel İlkesi

Pygmalion etkisi veya Rosenthal etkisi, bireyler üzerindeki beklenti arttıkça bireylerin performansının da artacağını fenomenine atıfta bulunur. Bu etki ayrıca “kendini gerçekleştiren kehanet” olarak da bilinir. Bu etki, birisi başka bir kişi ona inandığı ve ondan  daha fazlasını beklediği zaman, kişinin daha fazlasını başarabileceği fikrine dayanır. İnanmak ve başarmak kavramlarının ayrılamayacak bir bütün olduğunu savunur.

Pygmalion Etkisi: Kehanet Döngüsünün Temel İlkesi

 

Başka bir deyişle, Pygmalion etkisi, başka birinin yetenekleri veya potansiyeli hakkındaki inançlarımızın,  kişilerin gerçek performanslarını etkilediği kendi kendini gerçekleştiren bir kehanettir.

Pygmalion etkisi ilk kez 1948 yılında sosyolog Robert Merton ve meslektaşları tarafından tanımlanmıştır. Terimin ismi, antik Yunan mitolojisinde kendi heykelini yaratan ve onu canlandırmak için tanrılara dua eden bir heykeltıraş olan Pygmalion’dan gelir.

Pygmalion etkisine göre öğretmen veya yönetici beklentileri öğrenci veya çalışan performansını etkilediğinden, eğitim ve işyeri ortamlarında sıklıkla incelenir.

Araştırmalar, kişiler üzerindeki olumlu beklenti ve inançların performansı artırdığı, olumsuz beklenti ve inançların ise tam tersi etkiye sahip olduğunu göstermiştir. Pygmalion etkisi, başkalarının kendileri hakkında sahip olduğu beklentileri içselleştiren ve onlara uyum sağlayan bireylerin öz algısını üzerinde de rol oynar. Pygmalion etkisi, beklentilerin etkisi ve başarıya ulaşmak için olumlu geri bildirim ve teşvikin önemini vurgular. 

 

İnançların Gücü: Kendi Kendini Gerçekleştiren Kehanetler

Kendini gerçekleştiren kehanetler, inançların gücü ve beklentilerden beslenir ki bu inanç ve beklentiler davranışlarımızı şekillendirir ve sonunda inancın veya beklentinin gerçekleşmesine neden olur. Bu inanç ve beklentilerin gerçekleşmesi ise onlara olan inancımızı pekiştirir. Böylelikle kendimizi bir kendi kendini gerçekleştiren kehanet paradoksunun ortasında buluruz. 

 

İnançların Gücü: Kendi Kendini Gerçekleştiren Kehanetler

 

Kendini gerçekleştiren kehanetleri daha iyi anlamak için bazı örnekleri inceleyelim:

Bir öğrenciye matematikte iyi olamayacağı söylenirse ve öğrenci buna inanırsa, matematik derslerinde endişeli hale gelir. Endişleli olduğundan sınavda dikkatli olmaz ve bu da matematikte kötü notlar almasına neden olur.

Bir patron, bir çalışanın kamuoyu önünde başarılı bir konuşma yapamayacağını söyler. Çalışan, kamuoyu önünde konuşma fırsatlarından kaçınır, bu da kamuoyu önünde deneyim ve güven eksikliğine yol açar. Çalışan sonunda kamuoyu önünde konuşma yaptığında ise deneyim ve güven sahibi olmadığından başarılı olmaz ve bu durum çalışanın kamuoyu önünde başarılı bir konuşma yapamayacağı inancını besler. Döngü böylelikle devam eder.

Bir kişi, iş görüşmesinde başarısız olacağına inanır, bu da kişinin sinirli hissetmesine ve iş görüşmesinde kötü performans sergilemesine neden olur, sonuç olarak kişi  işi alamaz.

İnançların Gücü

Bir öğretmen, belirli bir öğrencinin sınıfta kötü davranış sergileyeceğini bekler, bu nedenle öğrenciyi yakından takip eder ve öğrencinin en ufak kusurlarını dahi görür. Sık sık onu cezalandırır. Ayrımcılığa uğradığına inanan öğrenci öğretmenin beklentisini yerine getirir ve davranışlarını daha da kötüleştirir.

 

İnançların hayatımız etkisi

Bir kişi çekici olmadığına ve sevilemeyecek biri olduğuna inanır, bu da onun utangaç olmasına ve sosyal durumlardan kaçınmasına neden olur. Bu davranış, arkadaş edinmesini veya romantik ilişkiler geliştirmelerini zorlaştırır Bu da kişinin kendini çekici bulmama ve sevilemeyecek biri olma inançlarını pekiştirir.

Bunlar, kendini gerçekleştiren kehanetlerin hayatımızı nasıl etkileyebileceğine dair sadece birkaç örnektir. İnançlarımız ve beklentilerimiz davranışlarımızı şekillendirebilir ve deneyimlediğimiz sonuçları etkileyebilir.

 

İnançlarımızın Hayatımıza Etkisi

İnançlarımız hayatımızı büyük ölçüde etkiler. İnançlarımız, düşüncelerimizi, duygularımızı ve davranışlarımızı etkiler ve nihayetinde hayatımızı şekillendirir. İnançlarımız aynı zamanda bizi harekete geçiren bir  motivasyon kaynağıdır ve hedeflerimize ulaşmamızda önemli bir rol oynar. Olumlu düşünce ve inançlar, bize özgüven, motivasyon ve başarıya ulaşma gücü verirken, olumsuz düşünce ve inançlar bizi sınırlar ve başarısızlık korkusuna iter.

Özgüven

Ayrıca, inançlarımız, diğer insanlarla etkileşimimizi de rol oynar. Olumlu inançlarımız, kendimize ve diğerlerine karşı daha pozitif ve kabul edici olmamıza yardımcı olurken, olumsuz inançlarımız, önyargılı biri olmamıza neden olabilir.

Özetle, inançlarımızın hayatımıza etkisi çok büyüktür. Olumlu inançlar, hayatımızı daha pozitif bir şekilde şekillendirirken, olumsuz inançlar bizi sınırlar ve hayattan zevk almamızı engeller. Bu nedenle, inançlarımızı farkında olarak, olumlu inançları güçlendirerek ve olumsuz inançları değiştirerek daha mutlu, tatmin edici ve başarılı bir hayat yaşayabiliriz.

 

Kendi Kendini Gerçekleştiren Kehanet Döngüsünü Nasıl Kırarız?

Kendini gerçekleştiren kehanet döngüsünü kırmak için inançlarınızı ve davranışlarınızı değiştirecek bilinçli bir çaba gereklidir.

Kendi kendini gerçekleştiren kehanet döngüsünden çıkabilmek için atabileceğiniz bazı adımla şu şekildedir:

İnançlarınızı belirleyin:

Bir durum veya kişi hakkındaki inançlarınızı belirleyerek başlayın. Olumlu mu yoksa olumsuz mu? Gerçeklere mi yoksa varsayımlara mı dayanıyorlar? Kendinizle inandığınız inançlar hakkında dürüst olun.

İnançlarınızı sorgulayın:

İnançlarınızı belirledikten sonra, onları eleştirel olarak inceleyin. Kendinize şu soruları sorun: Doğru mu, kanıtı var mı? 

Alternatif bakış açılarını ve perspektifleri göz önünde bulundurun.

Kendi Kendini Gerçekleştiren Kehanet Döngüsünü Nasıl Kırarız?

Davranışınızı değiştirin:

İnançlarınız genellikle davranışınızı şekillendirir. Belirli bir sonucun kaçınılmaz olduğuna inanıyorsanız, bu sonuca katkıda bulunan şekilde davranabilirsiniz. Kendinizi farklı davranmaya zorlayın. Tersine bir yaklaşım izleyerek davranışlarını değiştirerek de inançlarınızı değiştirebilirsiniz. İstediğiniz sonuçla uyumlu eylemler alın.

Olumlu bir sonucu hayal edin:

Görselleştirme, kendini gerçekleştiren kehanet döngüsünü kırmak için güçlü bir araçtır. Arzu ettiğiniz sonucu hayal edin ve gerekli adımları atarken kendinizi görselleştirin. Bu, olumlu bir sonuca odaklanmanıza ve gerçekleşmesini daha olası hale getirmenize yardımcı olabilir.

Destek arayın:

Kendini gerçekleştiren kehanet döngüsünü kırmak zor olabilir. Bu durumda arkadaşlarınız, aileniz veya bir terapistten destek almak faydalı olabilir. Etrafınızı size ve durumunuzu değiştirebileceğinize inanan insanlarla çevreleyin.

Kendini gerçekleştiren kehanet döngüsünü kırmak ve pozitif düşünce alışkanlıkları kazanmak zaman ve çaba gerektirir. Kendinize sabırlı olun ve yol boyunca küçük zaferleri kutlayın. Kararlılık ve olumlu bir zihniyetle, hayatınızın seyrini değiştirebilirsiniz.

 

 

Elif Duman

Write A Comment